Dünya genelinde milyonlarca insanın tercih ettiği bir ofis yazılımı düşünün. Evet, doğru tahmin ettiniz ve böyle düşünmeniz gayet normal çünkü aklınıza gelebilecek başka bir seçenek yok. Bunun sebebi de Microsoft’un piyasayı tek başına domine etmesi.
Peki, bu kadar popüler bir yazılım neden bu kadar pahalı? Pahalı bir yazılım olmasına rağmen insanlar neden ücretsiz alternatiflerine yönelmek yerine Microsoft Office’i tercih ediyor? Gerçekten aldığımız hizmete değer mi? Gelin, bu soruların cevaplarını daha yakından inceleyelim.
Microsoft Office, yazılımını geliştirmek ve güncellemek için devasa miktarda para ve kaynak harcıyor.
Aslında kullanırken her ne kadar fark etmeseniz deMicrosoft Office, sürekli gelişen ve yenilenen bir yazılım. Her bir Office uygulaması, kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak ve en son teknolojiyle uyumlu olmak için sürekli güncelleniyor ve geliştiriliyor.
Bu süreç de tabii ki önemli miktarda zaman, araştırma, arka planda ciddi bir AR-GE çalışması ve maliyeti beraberinde gerektiriyor. Üstelik güvenlik güncellemeleri ve kullanıcı deneyimini iyileştirmek için yapılan düzenlemeler de maliyetleri artırıyor.
Anlayacağınız; uzman mühendislerin, tasarımcıların ve testçilerin emekleri bu paketin içinde saklı. Emek de o kadar ucuza satılan bir şey olmamalı.
Hayatınız boyunca tam anlamıyla hâkim olduğunuz bir şeyi sırf başka bir alternatifi ücretsiz diye öğrenmeye zaman ayırır mıydınız?
Tahmin edebileceğiniz üzere Microsoft Office, piyasadaki diğer ofis yazılım paketlerine göre daha yüksek marka değerine sahip. Birçok şirket ve eğitim kurumu, belge oluşturma ve yönetme konusunda standart olarak Office’i kullanıyor. Bu durum da kullanıcıların Office’e olan sadakatini artırıyor ve onları ücretsiz alternatiflere yönelmekten alıkoyuyor.
Ayrıca kullanım kolaylığı ve tanıdık arayüzü, kullanıcıları Office platforma birazcık da bağımlı hâle getirmiş gibi. Şirketler hazır bir sistemi öğrenmişken farklı bir alternatife yönelmek ya da şirket çalışanlarını eğitmek için kaynak harcamak istemiyorlar. Yani öğrenme eğrisini azaltmak ve verimliliği artırmak için Microsoft Office’i tercih ediyorlar.
Piyasadaki hâkimiyeti, onlara fiyatlandırma konusunda büyük bir avantaj sağlıyor.
Şirketler ve kullanıcılar, daha uygun fiyatlı veya ücretsiz alternatiflere yönelmekte tereddüt ediyor çünkü Microsoft Office standartları sektörde kabul görmüş durumda. Pazar hâkimiyeti kendilerinde olduğundan fiyatı da istedikleri gibi yükseltebiliyorlar. Biz buna günümüzde tekelcilik diyoruz.
Şöyle düşünün, aslında piyasada kullanıcıların ihtiyaçlarına ve bütçelerine uygun birçok alternatif bulunuyor. Örneğin, Google Docs ve LibreOffice gibi yazılımlar Microsoft Office’e göre daha uygun fiyatlı ve ücretsiz. Ancak gelin görün ki hiçbiri Microsoft Office’in sunmuş olduğu özellikler çerçevesinde geniş değiller.
Bu durum da Microsoft Office’e yarışamamalarına sebep oluyor. Çünkü Microsoft bir ürününe zam yaparken onlar yapsa bile özellik bakımından yarışayamayacaklarından fiyatlarını düşük seviyede tutup kullanıcı çekmeye çalışıyorlar. Ek olarak Microsoft artık bu olaya da el atmış durumda. Ürünlerini internet üzerinden ücretsiz kullanmanıza da izin veriyor.
Ayrıca sizler de biliyorsunuz ki günümüz toplumumuzda bir şeyin fiyatı daha pahalıysa o şey gözümüzde daha değerli olarak gözükür. Bir şeyi sorgulamadan “pahalı olan kalitelidir, o yüzden onu satın alalım” kafasındayız. Bazı konularda bu görüş ne kadar doğru olsa da alternatiflere yönelmemize engel olduğu da bir gerçek.
Microsoft Office’in güncel fiyat listesini de aşağıya bırakmadan bitirmeyelim:
- Microsoft 365 Family ₺2.299,99/yıl
- Microsoft 365 Personal ₺1.599,99/yıl
- Office Ev ve Öğrenci ₺3.299,99/yıl
Peki, siz Microsoft Office’in yüksek fiyat politikasını haklı buluyor musunuz? “Geleneksel olmayı tercih ediyorum, Office benim için vazgeçilmez.” diyenlerden misiniz, yoksa “Ücretsiz alternatifler işimi görüyor, ekstra ücrete gerek yok.” diyenlerden mi? Yorumlarda cevaplarınızı bekliyor olacağız.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
